Peyman Yazdani: Obama’yla bölgesel sorunlar üzerinde bir sürü anlaşmazlık yaşayan Türk yetkililer, Trump’ın ABD’de iktidara yükselmesiyle birlikte Irak ve Suriye’de kendi politikalarını yürütmek için yeni bir fırsat elde ettiler. Ancak Türkiye, bölgesel planlarını ilerletmek için Suudi Arabistan’ın yakın işbirliğine de ihtiyaç duymaktadır.
Obama döneminde ABD yönetiminin Suriye Kürtlerini desteklemesinden hayli rahatsız olan Türkiye, şimdi de Erdoğan’ın Trump’la gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla ABD’nin Kürtlere daha fazla silah ve teçhizat göndermesini engellemeye çalışıyor. Diğer taraftan da Türkiye’nin uzun bir zamandan beri peşinde olduğu güvenli bölge planının Trump tarafından uygulamaya gireceği açıklandı. Bu doğrultuda, Türk ve Suudi yetkililerin gerçekleştirdikleri karşılıklı ziyaretler de bölgenin yeni bir ABD-Türk-Suudi Arabistan işbirliğine tanık olacağını gösteriyor.
Bu konuyla ilgili, Mehr’e açıklama yapan Türk analist ve CNN Türk’ün Diplomatik Editörü Semih İdiz, Erdoğan’ın Riyad ve Fars Körfezi’ne kıyısı olan ülkelere yaptığı ziyaretlere ilişkin, “Türkiye ve Suudi Arabistan, Suriye konusunda baştan beri Beşar Esad’ı devirmek amacıyla aynı sahada oynayıp benzer muhalif örgütleri desteklediler. Ancak tüm bunlara rağmen sınırlı sonuçlara varabildiler” yorumlarında bulundu.
İdiz sözlerini şöyle devam ettirdi: Güvenli bölgenin oluşacağı takdirde Türkiye, Suudi Arabistan’ın burada yerleştirilen mültecilere yönelik maddi destek sağlayacağını bekliyor. Bunlara ilave, ABD de kesin bir şekilde Arabistan’a yakınlaşmayı düşünüyor. Böylece ABD-Türk-Suudi ekseninin oluşumu bir taraftan Suudilerin İran’a karşı konumunu güçlendirirken diğer taraftan da Türkiye’nin de daha üstün bir mevziye sahip olduğuna yol açıyor. Fakat şuna da değinmemiz gerekir ki, Tahran ve Ankara arasında süregelen son zamanlardaki sorunlara rağmen, Ankara, Tahran’la ilişkilerini iyi bir seviyede ilerletmek istiyor.
yorumunuz